Kendimi Ararken
Birçok zorluğun arasında, çaresizce bir şeyler denerken buldum kendimi. Ne yapmaya çalışıyordum? Ne yapmak istiyordum? Emin değildim. Ama içimde hep bir şeyler yapma ve başarma isteği vardı. Sadeliği ve minimalistliği severim; ama odam sırf beyaz bir duvardan ibaret olamazdı.
Gece olunca, odada tek bir lamba yerine farklı renklerde ışıklar isterdim. Duvarlarım, masamın kenarları, gardırobumun çevresi rengarenk LED’lerle dolmalıydı. Bir de duvarlarımı çerçevelerle doldururdum; değişik şekillerle, farklı atmosferlerle… Hep renklerin, değişik ruhların arasında olmayı seviyordum. Yanında da bir çay ya da kahve olsun, tamamdır.
Desteksizlik ve Yalnızlık
Hayatta bana, benden başka kimse destek olmadı. Benim gibi düşünen birkaç kişi dışında, herkes “Boşa zaman harcıyorsun,” dedi. Hep bir şeyler için geç kalmış gibi hissettim. Hani insan gençken hobiler, aktiviteler edinir ya? İşte ben onlara tutunmaya çalıştığımda, çoktan büyümüştüm. Çünkü çok erken yaşta büyük sorumluluklar yüklenmiştim.
Ama şunu öğrendim: Hiçbir şey için geç değil.
Vazgeçmediklerim
Bazı tutkularımı asla bırakmadım. Yazmak, kodlamak, üretmek… Bunlar hep benim için birer nefesti. Ama ne yapsam, hep “Kendi kendine bir şeyler yapıyor işte” denildi. Destek görmedim. Kimse “Vay be, ne güzel yapıyorsun!” demedi. Ama biliyorum, bir gün denediğim, uğruna savaştığım her şey kelebeğe dönüşecek.
İnandığım Yol
Kolaylıkta da zorlukta da, iyi günde de kötü günde de hep bir şeylere göz yumdum ve devam ettim. Hep kendi yolumu seçtim ve devam edeceğim. Çünkü kendime verdiğim sözden başka tutunduğum bir şey yok.