Standart Hayatın Sınırları
Hepimizin standart bir hayatı var: iş, ev, okul. Ömrümüz boyunca bunlardan birinde diz çürütüyoruz.
Peki, bizim hayatımız bunlarla nasıl sınırlı kalabiliyor? Bunun gezmesi, tozması, içmesi, yemesi, ailesi, hobileri, sevdikleri, kendini geliştirmek istedikleri nerede?
Söyleyeyim: Hepsi tozlandı, hem de çok tozlandı. Rafta bekliyor. Peki, ne zaman raftan indirilecek ve tozları alınacak? Belki de hiçbir zaman.
Hayatı Değiştirme Cesareti
Bak, bunun bir de izlemesi, okuması, görmesi, kültürlenmesi var.
Biz adım atmadıkça bunların hiçbiri olmayacak.
Hep “vakit yok” diyerek tek bir yerde kilitli kalacağız.
Ama ben bunu değiştireceğim!
Hem okuyacağım, hem izleyeceğim, hem gezeceğim, hem göreceğim, hem yiyeceğim, hem içeceğim, hem çalışacağım, hem de kendimi geliştireceğim.
İnsani Görevlerimiz
Benim hayatım tek ev ile iş arasında geçemez.
Ben insanım ve insani görevlerimi de yerine getirmekle yükümlüyüm. Bugün okursam, yarın izlerim.
“Vakit yok” demek büyük bir yalan! O vakti sen yapmıyorsun.
Erken kalk, bir şeyleri yoluna sokmak için çabala. Bir planın olsun, hatta bir planımız olsun. Biz hep aynı gençlikte kalmayacağız.
Yaşlanmadan gençliği yaşlılar gibi geçiremeyiz. “Öldüm, bittim” taktikleri sergileyemeyiz.
En İyi Versiyon Olmak
Her alanda, her ortamda daima enerjik ve kaliteli olmak zorundayız. Kendimize, bakımımıza, sağlığımıza özen göstermeliyiz.
“Olmuyor” demek için değil, “olmuyor” dememek için çaba göstermeliyiz.
Bir yerden başlamalıyız ve dünyanın en iyisi olamasak bile kendimizin en iyi versiyonu olmak için çabalamalıyız.
Vesselam.